Dün İstanbul, art arda meydana gelen ve büyüklükleri sırasıyla 5.9 ve 6.2 olarak ölçülen depremlerle sarsıldı. Bu sarsıntılar, şehirde büyük bir tedirginliğe yol açarken, vatandaşlar panik içerisinde evlerinden çıkarak sokaklara akın etti. Birçok İstanbullu, geceyi önceden belirlenmiş afet toplanma alanlarında geçirmek zorunda kaldı. Bu durum, akıllara 1999 Marmara Depremi’ni ve o depremden çıkarılması gereken dersleri getirdi. Ancak, aradan geçen yıllara rağmen yeterli önlemlerin alınıp alınmadığı sorusu, yaşanan son depremlerle birlikte yeniden gündeme geldi. Peki, 1999 depreminden sonra yapılması gerekenler tam olarak yapıldı mı, yoksa sadece sözde çalışmalarla mı yetinildi?
İstanbul ve çevresi, 17 Ağustos 1999’da meydana gelen ve büyük kayıplara yol açan Marmara Depremi ile tarihindeki en acı olaylardan birini yaşadı. Bu deprem, sadece İstanbul’da değil, tüm bölgede binlerce insanın hayatını kaybetmesine neden oldu. Depremin ardından uzmanlar ve yetkililer, İstanbul’un olası bir depreme karşı daha hazırlıklı olması gerektiği konusunda hemfikirdi. Bu doğrultuda çeşitli uyarılar yapıldı ve kentin depreme dayanıklı hale getirilmesi için çeşitli projeler başlatıldı. Ancak, aradan geçen zamana rağmen, bu projelerin ne kadarının hayata geçirildiği ve İstanbul’un gerçekten ne kadar güvende olduğu konusu hala tartışmalı. Somut adımlar atıldığını söylemek ise oldukça zor.
1999 Depremi Sonrası İstanbul’da Yapılması Gerekenler
- Kentsel Dönüşüm: Depreme dayanıksız binaların tespit edilerek yenilenmesi veya güçlendirilmesi gerekiyordu.
- Afet Planlaması: Etkili bir afet planlaması yapılarak, toplanma alanlarının belirlenmesi ve halkın bilinçlendirilmesi önemliydi.
- Bina Denetimi: Yeni inşa edilen binaların deprem yönetmeliklerine uygunluğunun sıkı bir şekilde denetlenmesi şarttı.
- Altyapı Güçlendirmesi: Su, elektrik ve doğalgaz gibi altyapı sistemlerinin depreme dayanıklı hale getirilmesi hayati önem taşıyordu.
Peki Ne Yapıldı?
Kentsel Dönüşümdeki Eksiklikler
Kentsel dönüşüm projeleri, genellikle rant odaklı uygulamalarla sınırlı kaldı ve deprem riski taşıyan bölgelerde yeterli ilerleme sağlanamadı.
Afet Planlamasındaki Zayıflıklar
Afet toplanma alanları yetersiz ve ulaşım sorunları nedeniyle etkin bir şekilde kullanılamadı. Halkın bilinçlendirilmesi konusunda da eksiklikler yaşandı.
Bina Denetimindeki Sorunlar
Bina denetimlerindeki yetersizlikler ve usulsüzlükler, depreme dayanıksız yapıların inşa edilmesine neden oldu.
Altyapıdaki Riskler
Altyapı sistemlerinin güçlendirilmesi konusunda yeterli yatırım yapılmadığı için, deprem sonrası yaşanabilecek olumsuzluklar devam ediyor.